Bugun...


Birol Keskin

facebook-paylas
TOPLUM
Tarih: 23-03-2025 19:33:00 Güncelleme: 23-03-2025 19:33:00


TOPLUM

Biraz önce Imamoğlu' nun tutklandığını öğrendim, çok yazık! Memlekette yeni bir dönem başlıyor, bindiğimiz alamet bizi nereye götürecek bekleyip göreceğiz hep birlikte...

Bu yazıyı Imamoğlu ' nun tutuklanmasından önce dün gece kaleme almıştım.

Son zamanlarda ülkede bir kıpırdanma var, milyonlar  sokaklarda, sosyal medyada seslerini yükseltmeye başladı.Bildiğimiz medya dışındakiler duyarlı bir biçimde olanları halka aktarmaya çalışıyor.

 Ancak bana göre bu, 23 - 24 yıldır süren sessizliğe oranla hâlâ yetersiz. Çok daha fazla olması gerekiyordu. Düşünsenize, tam 23 yıl boyunca sessizce kabullenen, maalesef güdülen, yönlendirilen bir toplumdan bahsediyoruz. "Andımız" kaldırıldığında susan, Cumhuriyet'i kuranlara "ayyaş" dendiğinde bunu duymazdan gelen, FETÖ'ye tapanların "FETÖ'yü temizliyoruz" dediğinde inanan bir toplum... Üstelik 40 yılda inşa edilen bir yapının 40 günde temizlendiğini söyleyip buna inanan koca bir kitle...

1200 odalı saray yapmak için Atatürk Orman Çiftliği' ndeki ağaçları keserken bu zihniyete hiç sesini çıkarmadan izleyen körlük...
Hapse atılan generaller için, bir futbol kulübü başkanına gösterilen dayanışmayı bile gösteremeyen bir korkaklık... Din ve cehaletin ne kadar güçlü bir ittifak kurabileceğini hepimize kanıtlayan hırsız bir azınlık... Ve biz, o hırsızların bize ahlak dersi vermesini sessizce izleyen ve dinleyen bir çoğunluk...

Gençler artık bize soruyor: "Nasıl olur da bir ülkeyi tek bir kişiye teslim edersiniz?" Biz de onlara "Bilgisayardan kafanızı kaldırıp biraz ülkeyle ilgilenin" diyoruz. Oysa bu ikilemde, sorunun kendisi var. Gençler ülkeye ilgisiz değil, ama onları çaresiz bırakan bir düzen içinde büyüdüler. Şimdi harekete geçtiler, ama biz geçmişte yeterince ses çıkaramadık. Gerçek bu...

Geç mi kaldık? Bence evet. Ama geç kalmış olmak, hiçbir şey yapmamaktan iyidir. Protesto kültürünü hâlâ tam anlamıyla öğrenemedik. Avrupa'da çiftçiler bir mazot zammı için traktörleriyle hükümetin kapısına dayanıyor. En son Sırbistan’da gördük; halk, sokakta hakkını arıyor. Biz de sokağa çıkabiliyoruz, ama asıl mesele sandıkta tüm bu düzene karşı olanların birleşebilmesi. Tabii ki sandık gelirse...

Demokratik bir ülkede yaşadığımız söyleniyor, ama gençler hâlâ polis şiddetine maruz kalıyor, gaz yiyor, metro keyfi olarak kapatılıyor, internet kesiliyor. Sahi, bizi gerçekten seçtiklerimiz mi yönetiyor, yoksa başka bir güç mü?

Ben eski Türkiye’yi özlüyorum. Ama nasıl bir eski Türkiye? 80 ' lerdeki, 90’lardaki ekonomik krizleri, faili meçhulleri değil; hukukun biraz daha işlediği, insanların birbirine daha fazla güvendiği, devletin en azından belli kurallar çerçevesinde hareket ettiği, bürokrasinin işlediği, etik kuralların olduğu, terbiyesizliğin uyanıklık olarak algılanmadığı, saygının olduğu bir Türkiye’yi... Bugün geldiğimiz noktada belki de en büyük eksikliğimiz tam da bu: Güven ve  adalet duygusu....

Ama umutsuz değilim. Çünkü bugün sokakta sesini yükselten her insan, bu düzenin sonsuza kadar böyle gitmeyeceğini gösteriyor. Ve belki de en önemli şey bu: Artık korkmayan bir toplumun adım adım doğuşu. Sizce de öyle mi?

Iyi pazarlar

Birol Keskin



Bu yazı 509 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI