Bugun...


Birol Keskin

facebook-paylas
Kadın Cinayetleri: Sessizliğe Tahammül Edilemez
Tarih: 26-11-2024 13:33:00 Güncelleme: 26-11-2024 13:33:00


Kadın Cinayetleri: Sessizliğe Tahammül Edilemez

Dünya genelinde her yıl 81.000 kadın, erkek şiddetinin kurbanı oluyor. Üstelik bunların 47.000’i, en yakınları tarafından, yani bir eş veya aile üyesi tarafından öldürülüyor. Bu dehşet verici rakamlar, kadınların yalnızca cinsiyetleri nedeniyle yaşam haklarının ellerinden alındığını açıkça gözler önüne seriyor.

Almanya’daki tablo da ne yazık ki daha iç açıcı değil. 2023 yılı verilerine göre, 938 kadın ve kız çocuğu ya bir cinayete  kurban gitti ya da bu cinayetlerin hedefi oldu. Bu süreçte 360 kadın hayatını kaybetti. Yani neredeyse her gün bir kadın öldürülüyor. Ayrıca, eş şiddetine maruz kalan kadınların sayısı ise her gün 400’ü buluyor.

Demokrat ve sol düşünceye sahip insanların en önemli görevlerinden biri, dünya üzerinde cinsiyet eşitliğini ve insan haklarını sağlamak için mücadele vermektir.  Kadın cinayetlerine ve şiddete karşı sesimizi yükseltmek, yalnızca bir vicdani sorumluluk değil, aynı zamanda insanlık onurunu koruma mücadelesidir.

Kadına yönelik şiddet, yalnızca bireysel bir sorun değil, derin toplumsal yapılar ve kültürel normların sonucudur. Erkek egemen sistemlerin devamında hem ekonomik hem de ideolojik unsurların büyük payı vardır. Bu nedenle, cinsiyet eşitliği mücadelesi sadece bireysel farkındalıkla sınırlı kalamaz; eğitimden medyaya, politikadan hukuka kadar her alanda köklü dönüşümleri gerektirir.

Ayrıca, cinsiyet eşitliği yalnızca kadınların değil, erkeklerin de özgürleşmesi anlamına gelir. Geleneksel erkeklik normları, erkekleri belirli roller ve beklentilerle sınırlandırarak onları da duygusal ve toplumsal açıdan baskı altına alır. Bu yüzden, toplumsal cinsiyet eşitliği herkesin yararına olan bir dönüşümdür.

Eşitlik mücadelesi yalnızca çağrı yapmakla sınırlı kalmamalı, gündelik hayatta örnek bir duruş sergilemekle desteklenmelidir. Özellikle muhafazakâr ve ataerkil toplumlarda, bu dönüşüm empati, sabır ve kapsayıcı bir dil ile sağlanabilir. Erkek şiddetinin kökünü kazımak için birlikte, dayanışma içerisinde hareket etmek zorundayız.

Kadınların yaşam haklarının garanti altına alınması, sadece yasal düzenlemelerle değil, toplumsal bilinç ve dayanışmayla mümkün olacaktır. Erkek şiddetine karşı her alanda mücadele etmeli ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için üzerimize düşeni yapmalıyız. Çünkü bu, sadece kadınların değil, tüm insanlığın geleceğini ilgilendiren bir meseledir.

Birol Keskin



Bu yazı 918 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI